Loading...

Ergen Psikoterapisi

Ben artık çocuk değilim!

Neden istediğim gibi davranamıyorum?

Yalnız kalmak istiyorum!

Bana karışmayın!

Bana ne zaman ders çalışacağımı hatırlatmayın!

Beni kimse anlamıyor!

Ergenlik dönemi; coşkulu, atılgan, çalkantılı, kabına sığmayan beden gücünün, kaynayan kanın ve uyanan cinsel isteklerin davranışa egemen olduğu dönemdir.

Bu dönemde hipofiz bezinin büyüme hormonu salgılamasıyla biyolojik yapıda önemli ve hızlı değişmeler olur. Cinsiyet hormonlarının salgılanmasıyla birlikte cinsiyet özellikleri gelişmeye başlar.

Duygularının çok özel olduğuna ve ölümsüzlüğüne olan inanç ergenlerin “Kişisel efsanesi” olarak nitelendirilebilir. Ergenlik benmerkezciliği iki aşamalı bir geçiş ile ortadan kalkar: Zihinsel düzeyde kendi düşünceleri ile başkalarının düşüncelerini ayırt ederek, duygusal düzeyde başkalarının duygularını kendi duyguları ile birleştirerek gerçekleşir

Bu dönemde birey hem aileden uzaklaşıp hem de kendi ilerleyeceği yolu seçmelidir. Bunu yaparken de içinde bulunduğu ortamın sosyal normları ile bireysel normlarını örtüştürebilmelidir. Bunun için de sürekli denemeler yapar. Deneme yanılma yolu ile gerçekte kendi tercihlerinin ne olduğunu anlamaya çalışır. Bir yandan da ebeveynlerine artık bağımsız bir birey olduğunu göstermeye ve onlardan belirli bir mesafede durmasına izin vermelerini ve onun bireyselliğini kabul etmelerini bekler.

Ergen, kendisi ve çevresi ile sürekli savaş halinde görülür. O, artık anne- babanın küçük çocuğu değil, kendi seçimlerini yapan, kendi düşüncelerini söyleyen bir gençtir. Bu geçiş, ebeveynler için aynı zamanda kontrol kaybı hissi uyandırır ve ergen- ebeveyn ilişkisi daha öncesine kıyasla yoğun bir çatışma dönemine girer.

Ergen Psikoterapisi

Bedenen yetişkin gibi görünen, ruhen karmaşık ve hala çocuksu olandır ergen.

Yaşamın en zorlu geçiş dönemi olan ergenlik döneminde anlaşılmak ve iletişim son derece önem taşımaktadır. Kendisi ve hayata bakış açısındaki değişimleri anlamak ergen ve çevresindeki insanlar için zorlayıcı olabilir. Gençlerle doğru iletişimi kurmak kolay değildir. Aileler çocuklarını her zaman çok iyi tanıdıklarını düşünseler de konulara yaklaşımları objektif olmayabilir. Terapistler ise sadece objektif bir bakış açısı ile yaklaşarak gencin ailesi ve sosyal çevresi ile arasındaki ilişkiyi daha düzenli ve rahat bir hale getirir. Bu noktada psikoterapi, duygu ve düşünceleri anlamlandırma ve problemlerle baş etme konusunda ergenlere yardımcı olacaktır.

Ergenlik terapisi sürecinde terapistler gençlerin sorunlarını anlamaya, onların penceresinden bakmaya ve karşılaştıkları sorunlara farklı şekilde yaklaşmalarını, ergenin kendisini daha iyi tanıması, isteklerini ve arzularını şekillendirmesi, anne baba ile daha ılımlı ilişkiler kurabilmesi ve öfkesini yönetebilmesi gibi konularda fayda sağlamaktadır. Bu süreçte travmalar, kazalar, kayıp ve ölümler gibi zor yaşantılar ile başa çıkabilmesi için mutlaka bir terapi desteğine ihtiyaç duyacaktır çünkü anne babaya kendini kanıtlamaya çalışırken bir uzmanın tarafsız bakış açısı ergenlik çağındaki birey için en güvenli alanı yaratır. Ergenlik döneminde, bireyin kendisine zarar verecek (davranışsal, duygusal, sosyal, maddesel) arkadaş ilişkilerinden uzak durması açısından da ergen terapisi destekleyici olacaktır.

Danışanlarımızdan gelenler

EMDR tekniği, olumsuz yaşantıları silmez. Yaşanılan durumların olumsuz yansımalarına karşı duyarsızlaşma sağlar.

Birçok sorun alanıyla çalışılabilir, duyarsızlaşma sağlanabilir. Ancak yaşanılan anının tamamen unutulması demek değildir.

Aile danışmanı, evli çiftlerin veya aile bireylerinin, ev içinde ortaya çıkabilecek zihinsel veya duygusal sorunlarını aşmalarına yönelik danışmanlık verir.

Öncelikli olarak eşler arasında ya da yakın ve geniş aile çevresindeki diğer bireylerle yaşanan ilişkilere dayalı sorunlar, ailenin yaşam dönemlerine uygun yeni yaşam düzenlemeleri ve çocukların bakımı gibi konular oluşturmaktadır. Ayrıca, ailenin, sağlık, ekonomi, beslenme gibi yaşam kalitesinin etkileyen diğer tüm yaşamsal konular da bu kapsamdadır.    

Ergenlik dönemi sosyal, duygusal yönden hayat akışı içerisindeki en zorlayıcı- en çalkantılı- dönemdir.  Çalkantıların önüne geçilip duygusal bütünlük ve mantık çerçevesi içinde sürecin atlatılması için uygun görülen ergen terapisi hem ergen birey ve ailesi arasındaki köprülerin sağlamlaştırılmasına hem de bireyin hem anlatabilip hem de anlaşabilen bir yetişkin haline dönüşmesine oldukça yardımcı olmaktadır.

Bu soruya yanıt vermek doğru bir şey değildir. Sorun alanı ve psikoterapide kullanılan yönteme göre değişkenlik göstermektedir. Terapilerin seyrine göre danışan ve terapist bu süreyi belirleyebilirler.

Sorunun ne olduğu, kişiyi ne kadar etkilediği burada çok önemlidir. Kullanılan tekniğe göre değişkenlik göstermektedir. Genellikle ilk seanslar hafta bir olmakla birlikte ilerleyen seanslarda danışan ve terapist görüşüyle iki haftada bir ya da daha farklı periyot şeklinde düzenlenebilmektedir.

Psikolojik danışmanlıkta hedeflenen asıl konu, bireysel konfor alanınızda kendinizi güvende ve huzurlu hissetmenizdir. Günlerimiz genelde sürekli koşturmaca, kaos, negatif davranışlara maruz kalma, kendi varlığını sorgulatacak deneyimlerle karşı karşıya gelme ve daha bir çok olumsuz olaylar sonrasında, bilişsel farkındalığımızın dönüştürülmesi için en doğru yol, bireysel danışmanlık almaktır.

Top